KAYSERİ- ANKARA YOLCULUĞUNDAN ‘ŞELALE’ KEYFİNE…

Geçtiğimiz hafta içerisinde iki günlük Kayseri yolculuğumu anlatmak isterim sizlere… “Kayseri’nin yaz aylarında anlatılacak nesi olabilir?” dediğinizi duyar gibi oldum… Haklısınız; ama bir eksikle. Bu yolculuğu eğer ki yapacaksınız,, Kapuzbaşı şelalesine görmeden dönmeyin derim ben…

Evet, yolculuğumuzun asıl hikâyesi Kapuzbaşı şelalesinde gizli… Kayseri’ye arkadaş ziyareti için gittik, şelaleye gitme fikri yolculuk boyunca vardı; ancak tahminlerimiz ‘altı üstü bir şelale’ sözlerinden ibaretti…

Kayseri- Erciyes yolundan gidilen, Kayseri’ye neredeyse 3 saatlik uzaklıkta, ilin Yahyalı ilçesine bağlı Kapuzbaşı köyü sınırlarında bir doğa harikası ‘Kapuzbaşı şelalesi’…  500 metrekarelik alan içerisinde 7 adet şelalenin bulunduğu, kayaların arasından fışkıran şelaleler... Bakmaya doyamadığınız, görenleri hayrete düşüren, insanı mucizeye inandıran bir yer burası…

Ankara’nın sıcağından bunalan ben ve eşim için bulunmaz nimetti. Aladağ zirvelerinde bulunan kar ve buzulların erimesiyle beslenen ve yaz- kış hiç kesilmeyen suyun ruhu dinlendiren görüntüsü mest etti ikimizi de… Serinliğin tadını çıkarmak da saatlerce sürdü. Şelalenin kenarında piknik yapmak da ayrı bir huzur ve dinginlik sağladı yol yorgunu olan bedenlerimize… Velhasıl değdi gidilen o kadar yol bu doyumsuz keyfi yaşamaya… Denize gidemeyenlere; yazımdaki serinliği yerinde hissetmelerini tavsiye ediyorum…

‘Bol serinlikli’ günler temennisiyle… SERİN kalın…