Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'na Yolculuk

"Bir erkek bir kadının yüzünü kolayca unutabilir; çünkü kadının yaşı yüzünün ışığını ve gölgesini değiştirir."

Stefan Zweig'den #bilinmeyenbirkadininmektubu #okudumbitti

Zweig'in ilk eserini elime alınca yazarın özgeçmişine bir göz gezdirdim önce. Kısaca ondan bahsetmek istiyorum...
Küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başlayan yazar, ülkesinde birçok konferansa katıldı. Birçok kitabı yayımlandı. Ancak 1933 yılında Naziler eserlerini yakınca Yahudi kökenli yazar ülkesini terketmek zorunda kaldı. İkinci dunya savaşı döneminde konferanslar verdiği Brezilya'ya yerleşen Zweig'in hayatına birçok kadın girdi. Avrupa'nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü nedeniyle de son eşi Lotte ile birlikte intihar etti.
Yazarın birçok kitabı var. İlk olarak bu eseriyle l başlamak istedim. Kitapta, 13 yaşlarında, yazar olan komşusuna aşık bir kızın yıllar sonra kaleme aldığı bir mektup anlatılıyor. Mektup tamamiyle kızın özgeçmişi de diyebiliriz. Yazarı ilk gördüğü andan itibaren bir bir döküyor tüm duygularını kaleme.  Ama bana fazla ironik geldi. Çoğu yerinde bu kadar da olmaz dedim ama aşk işte. Gözler kör, kulaklar sağır. Gördüğü ve duyduğu tek şey tüm hayatı boyunca sadece yazar! Körkütük aşk bu olsa gerek!
Her ne kadar mektubunda sürekli 'seni suçlamıyorum' cümleleri kurmuş olsa da bence bu mektup kadının yazara ömrü boyunca bıraktığı ağır bir yük. Ee yıllarca kadın sevgi yükünü zor koşullarda taşımak zorunda kalmış, biraz da o taşısın 😊