MİSAFİRLİK SANALA KALDI
Elektrikler gittiğinde mum ışığında büyüklerin bizlere masallar anlattığı günleri hatırlıyor musunuz? O günlerden bu günlere çok şey değişti, değil mi? Şimdi sohbetlerimiz sanala kaldı.
Eskiyi düşününce teknolojinin değişimine ayak uydurmak bir hayli zor. Ama hayatımızın virüs yüzünden kısıtlandığı şu günlerde aynı evinde içinde aile bireyleri birbiriyle vakit geçirirken, uzaktaki yakınlarımıza da teknoloji sayesinde ulaşıyoruz. Sımsıcak sohbetlerimiz virüs yüzünden kendini sanal sohbetlere bıraktı.
Mum ışığında edebi yönümüzün birden ortaya çıkıp şiirler okuduğumuz, hayal dünyamızın sınırsız olduğu ve korku hikayeleri anlattığımız günler mazide kaldı. O mum ışığında anlatılan hikayelerinin yerini sosyal sohbetler aldı. Şimdi hem pandemi hem de teknoloji sayesinde sanal dünyaya bıraktık kendimizi.
Peki Ramazanlar?
Kalabalık iftar sofraları…
Gecenin ilerleyen saatlerinde ev sahibinin “sahura da kalın” ısrarlarına dayanamayıp sabaha kadar kalan misafirler…
Ama gel gör ki bu sene şartlar bunu engelledi. Sosyal mesafe kuralı nedeniyle misafircilik başka bahara kalırken, bizim buluşmalar da teknolojinin nimetlerine kaldı…
Teknolojinin nimetlerinden dibine kadar yararlanıyoruz artık değil mi?
Araştırmalar da sosyal medya kullanımının bu süreçte hızla arttığını gösteriyor. Aslında eve bağımlı olurken, farkında olmadan teknolojiye de bağımlı hale geldik. Uzun uzun teknolojinin zararları üzerine konuşabiliriz belki ama benim asıl bahsetmek istediğim yakınlarımıza ulaşabiliyor olmak. Olumsuz yanlarını bir tarafa bırakırsak iyi yanlarından bir tanesi hiç kuşkusuz, sevdiklerimizi yakınlaştırması. Belki de hiç bu kadar sevdiklerimizden uzak kalmamıştık. Ama teknoloji uzağı yakın eden en mühim araç. Artık evlerimize bağlanıp karşılıklı çay içerken bir nevi sanal misafircilik yaşıyoruz. Gidemediğimiz, göremediğimiz yakınlarımıza dokunamasak da görüntülü konuşma aracılığıyla özlem gideriyoruz. Hasret kaldık belki çoğu şeye ancak bir dönem bununla yetinmeyi öğreneceğiz.
Süreç uzun, daha ne kadar uzak kalırız sevdiklerimizden bilmiyoruz. Ama bildiğimiz tek bir şey var, o da umut. Umut var oldukça, yeni başlayan her gün güzeldir.
Sevgiyle
Umutla kalın…
Sevil ÇAYLAK
"Sanal misafircilik" sosyolojik bakış açısıyla tanım olarak tam uymuş.
YanıtlaSilTeşekkür ederim
SilHarika bir yazı olmuş. Yüreğinize sağlık 👍
YanıtlaSil