Diziler Toplumun Aynası mıdır?
20. yüzyılın en büyük icatlarından televizyon, çoğu insan için vazgeçilmez bir parça. Evlenirken alınacaklar listesine ilk önce televizyon eklenir, koltuklar tam da televizyon karşısına konulur. Hatta yatak odasından mutfağa kadar evin dört bir yanına televizyon alınsa abartı sayılmaz. Çünkü yemek yerken de, yatak da uzanırken de kumanda elimizde, gözler TV’de….
Özellikle dizileri ele alacak olursak;
Bir dizinin gıybeti diğer bölüm yayınlanana kadar sürer. Dizideki; hikâyeden karakterlere, mekânlardan kıyafetlere kadar her ayrıntıya fazlasıyla dikkat edilir. Hatta kendimizi oldukça kaptırıp karakterleri içselleştirdiğimiz durumlar bile yaşanır. Özellikle oyuncuya değil karaktere âşık olma, ana karakter öldüğünde neredeyse ülkede yas ilan etme, sevmediğimiz kötü karakteri gerçek hayatta gördüğümüzde suçlama, hakaret etme gibi durumlar bunlardan bazıları…
Yaşanan bu ve benzeri durumlar karakter ile kendimiz arasında nasıl özdeşim kurduğumuzun göstergesi. Dizilerde yaşanan hayatlar ya da ilişkiler ile özdeşim kurup kendimizi olmadığımız birine dönüştürebiliyoruz. Aldatan bir kadın ya da azılı bir katili içselleştirip ona bürünmek, tehlike olarak görülmüyor. Çünkü oturduğumuz yerde, “tehlikesiz” bir tehlikeliye dönüşüyoruz. Bir suçu ya da suçlayanı yok.
Neden insan dizilerdeki karakterleri bu kadar içselleştirir?
Dizi karakterlerinin yoğun bir şekilde içselleştirilmesi ya da özdeşim kurulmasının altında yatan nedenleri de sorgulamak gerek. Neden izleyici, dizileri içselleştirme gereği duyar?
Çünkü dizideki hayatlar, fazlasıyla lükstür. Son model arabalara binilir, en gösterişli kıyafetler giyilir, yurt dışı tatillerine sık sık gidilir… Ve genellikle başroldeki karakter fazla romantiktir… Bu nedenle abartılmış ya da gerçek dışı bu hikâyeler, hayatta tam karşılığını bulamadığı için içselleştirmeler de yoğunlukla yaşanır.
“Diziler mi toplumu etkiliyor, yoksa toplum mu dizileri etkiliyor?
Tam da bu noktada, hayatımızın vazgeçilmezi dizileri ele alırken, şunu sormakta fayda var: “Diziler mi toplumu etkiliyor, toplum mu dizileri?”
Popüler kültürün ürünü olan dizilerde toplumun genel eğilimlerini ya da değer yargılarını zaman zaman görmek mümkün olabiliyor. Hayatta aşk, şiddet, cinsellik ne kadar varsa dizilerde de o derece yer yer alıyor. Toplumun aynası olabileceği gibi toplumu şekillendirebildiği de ortada…
Dolayısıyla ikisinin de birbirini etkilediğini, hatta birbirinden beslendiğini düşünenlerdenim. Çünkü “gerçek hikâyeden alınmış” öyküler nasıl dizilere konu olabiliyorsa, dizilerdeki gerçek dışı hikâyeler de toplumu o derece etkileyebiliyor.
Günün Sözü:
“Piyasanın koşullarını birazcık yutabilecek olsam, çok iyi para kazanan bir televizyon senaristi olurdum. Ama herhalde sonunda mutsuzluktan da kanser olurdum…” Onur Ünlü
Yorumlar
Yorum Gönder