Zweig 'Satranç' üzerine

#kitapyorumu #satranç

Gemide satranç sampiyonuyla karşılaşan bir grup satranç tutkunu, onu düelloya davet eder. İlk tur beklenildigi gibi olur ve şampiyon onları alt eder. Ancak ikinci tura Avustrulyali Dr. B. gelir ve verdiği tuyolarla oyunun berabere sonuçlanmasını saglar. Bu beraberligi kibrine yediremeyen satranç sampiyonu Czentoviç, üçüncü bir oyun teklif eder. Güvertedekiler de Avustrulyali yabancının üçüncü oyunu oynamasini isterler... Ve asıl hikaye de burada başlar.

Hikaye basit bir satranç oyunu gibi görünse de altında yatan konu beni gerçekten çok etkiledi.
Zweig, Nazi döneminde Brezilya'ya sürgün edilmesiyle yazdığı bu kitabında Avrupa kültürünün yok oluşuna göndermelerde bulunuyor. Bu bakımdan duygusal betimlemeleri oldukça başarılıydı.
Savaş ve satranç bağlantısı hikayede çok iyi kurgulanmış. Zaten kitapta da liderlerin ya da devlet adamlarının en çok oynadığı strateji oyunlarından biri olan satrançtan 'kralların oyunu' diye bahsediliyor.

Bu kitabın en önemli özelliği ise Zweig'in 1942 yılı Şubat soğuğunda eşi Lotte ile birlikte intihar etmesinden önceki son yapıtı.

#canyayinlari ndan çıkan kitabın kapak tasarımına da ayrıca hayran kaldım 💜 "İnsanoğlunun düşünüp bulduğu oyunlar arasında, rastlantının her türlü despotluğuna karşı koyan ve zafer kupalarını yalnızca akla ya da daha çok tinsel yeteneğin belirli bir biçimine veren tek oyun."