30ların kadını
Uzun zaman olmuştu yazmayalı. Turgut Uyar’ın Otuzların Kadını kitabını gördüğüm an aklıma geldi yazmak. Kendimle hemhal olduğum en güzel yaşlarıma, otuzlarıma bir hatıra bırakmak istedim. Heyecanla girmeyi beklediğim 18li yaşlardan otuzlu yaşlara su gibi akan bir yolculuk. Cahit Sıtkı'nın söylediği gibi "Yaş Otuz Beş, yolun yarısı" Yolculuğa eşlik edenlere de, istasyonda inenlere de müteşekkirim tabii ki ama benim anlatacağım içsel bir yolculuk. Yolculuğun yarısını tamamladık da, nasıl? Yolculuğun başları gibi değil durum artık. Gençlik yıllarında etrafında birçok arkadaş olsun isterken otuzlarında yalnızlığın keyfini sürüyor, birkaç iyi dostla yolculuğuna devam ediyorsun. Ve bu tercih edilmiş yalnızlık seni içsel yolculuğa götürüyor ister istemez. Çılgın kalabalıktan uzakta bir sen var, senden içeri ve sen o sen’i bulmak için yollar arıyorsun. Kendimi bildim bileli en çok kitaplara sığındım. Bazen bir romanın içindeki karakterle kendimi özdeşleştirdim, bazen de...